TARİH;
İKONİK MİMARİNİN ZAMANSIZ CAZİBESİ

1950'lerde Nişantaşı'nın siluetine, özellikle de ünlü Valikonağı Caddesi'ne modern apartmanlar hâkim olmaya başladı. Bu caddenin sonunda, önde gelen mimarlar Doğan Tekeli ve Sami Sisa'nın 1972 yılında açılan bir mimari yarışma kapsamında birlikte tasarladıkları Yapı Kredi Bankası binası yer alıyordu. Kısa sürede döneminin en ikonik binası haline gelen bina, bugün The Ritz-Carlton Residences, İstanbul'un temelini oluşturuyor.

Valikonağı Caddesi üzerinde yer alan proje, caddenin gürültüsünden uzak bir inziva hissi sunan tek bir blokta yer almaktadır. The Ritz-Carlton Residences, İstanbul’un her birimi ve ortak alanları, Nişantaşı'nın dinamik enerjisini yansıtan bir yaşam aşısı olan manzara ve ışıktan yararlanıyor. Mimarların tasarım felsefesi, hayatı binanın içinde yaşandığı gibi anlatıyor. Bu yaklaşım, dairelerin esnek yerleşiminde kendini gösteriyor ve binayı Nişantaşı yaşamının canlı bir görüntüsüne dönüştürüyor.

Yeniden geliştirme projesi, TO Design Studio'nun sahibi Tanju Özelgin tarafından 1970'lerin tasarım ruhunun çağdaş bir yorumu olarak tasarlandı. İç mekân konsepti Mahmut Anlar’ın firması Geo_ID tarafından tasarlandı.

MİMAR

Projenin temel gerekliliklerinden biri, yapının çevresini rahatsız etmemesiydi. Bunun yerine, mevcut yapının doğal bir uzantısı, sakinlerin hem bugün hem de yarınki ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirildi. Binanın karanlık cephesi kütlesini hafifletiyor ve çevredeki yapılarla uyumunu koruyarak onu aşağıdaki şehrin ağırbaşlı ve saygın bir gözeticisi haline getiriyor.

"Projenin temel tasarım ilkesi, eskinin doğal bir dönüşümü olarak algılanabilir. Başka bir deyişle, aynı aile ama yeni bir nesil, tıpkı dede-torun ilişkisi gibi. Aynı kavram proje için tasarlanan heykeller için de geçerli. Bir formun başka bir forma dönüşümü: her ikisi de birbirini güçlendiriyor, hiçbiri diğeri olmadan var olmuyor.”

– Tanju Özelgin

TARİH;
İKONİK MİMARİNİN ZAMANSIZ CAZİBESİ

1950'lerde Nişantaşı'nın siluetine, özellikle de ünlü Valikonağı Caddesi'ne modern apartmanlar hâkim olmaya başladı. Bu caddenin sonunda, önde gelen mimarlar Doğan Tekeli ve Sami Sisa'nın 1972 yılında açılan bir mimari yarışma kapsamında birlikte tasarladıkları Yapı Kredi Bankası binası yer alıyordu. Kısa sürede döneminin en ikonik binası haline gelen bina, bugün The Ritz-Carlton Residences, İstanbul'un temelini oluşturuyor.

Valikonağı Caddesi üzerinde yer alan proje, caddenin gürültüsünden uzak bir inziva hissi sunan tek bir blokta yer almaktadır. The Ritz-Carlton Residences, İstanbul’un her birimi ve ortak alanları, Nişantaşı'nın dinamik enerjisini yansıtan bir yaşam aşısı olan manzara ve ışıktan yararlanıyor. Mimarların tasarım felsefesi, hayatı binanın içinde yaşandığı gibi anlatıyor. Bu yaklaşım, dairelerin esnek yerleşiminde kendini gösteriyor ve binayı Nişantaşı yaşamının canlı bir görüntüsüne dönüştürüyor.

Yeniden geliştirme projesi, TO Design Studio'nun sahibi Tanju Özelgin tarafından 1970'lerin tasarım ruhunun çağdaş bir yorumu olarak tasarlandı. İç mekân konsepti Mahmut Anlar’ın firması Geo_ID tarafından tasarlandı.

MİMAR

Projenin temel gerekliliklerinden biri, yapının çevresini rahatsız etmemesiydi. Bunun yerine, mevcut yapının doğal bir uzantısı, sakinlerin hem bugün hem de yarınki ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde geliştirildi. Binanın karanlık cephesi kütlesini hafifletiyor ve çevredeki yapılarla uyumunu koruyarak onu aşağıdaki şehrin ağırbaşlı ve saygın bir gözeticisi haline getiriyor.

"Projenin temel tasarım ilkesi, eskinin doğal bir dönüşümü olarak algılanabilir. Başka bir deyişle, aynı aile ama yeni bir nesil, tıpkı dede-torun ilişkisi gibi. Aynı kavram proje için tasarlanan heykeller için de geçerli. Bir formun başka bir forma dönüşümü: her ikisi de birbirini güçlendiriyor, hiçbiri diğeri olmadan var olmuyor.”

– Tanju Özelgin